Hafta sonları, yoğun geçen bir haftanın ardından hem eğlenceli zaman geçirip hem de kendini kültür ve sanatla zenginleştirmek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Şehrin farklı köşelerine yayılmış sergiler, tiyatro oyunları, konserler ve atölyeler, her yaştan ve zevkten ziyaretçi için keşfedilmeyi bekliyor. Ayrıca, açık hava festivalleri ve eğlenceli etkinlikler sayesinde arkadaşlarınla veya ailenle unutulmaz anılar biriktirebilirsin. Eğer hafta sonuna özel etkinlikler katmak istiyorsan, bu yazı tam sana hitap ediyor!
Sahne
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Stefan Zweig’ın edebi evreninde iz bırakan efsanevi eser Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, sahneye taşınıyor! Usta yazarın duygusal ve etkileyici anlatımını tiyatro sahnesinde canlandıran bu özel uyarlama, yetenekli oyuncu Dilara ESEN’in muhteşem performansıyla seyircilerle buluşuyor. Aşk, tutku ve fedakârlık temalarını derinlemesine işleyecek bu unutulmaz hikâye, izleyenlere eşsiz bir tiyatro deneyimi sunmaya hazırlanıyor. Güçlü bir edebi anlatımı sahnede deneyimlemek istiyorsan, bu etkileyici performansı kaçırmamalısın!
Tarih: 06 Mart 2025
Saat: 20:30
Yer: Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Salonu/ Adana
Müzik
Emel Sayın
Müziğiyle nesillerce kalplere dokunan, plakları, kasetleri ve CD’leriyle evlerimizi renklendiren, sahnedeki unutulmaz performanslarıyla hafızalarımızda silinmez izler bırakan Emel Sayın, eşsiz sesi ve zarafetiyle yıllardır hayatlarımıza renk katıyor. Her dinleyeni büyüleyen naif yorumu ve benzersiz sahne enerjisiyle müzik dünyasında benzersiz bir yere sahip olan bu efsanevi sanatçıyı, Dünya Kadınlar Günü’nde Turkcell Sahnesi’nde ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Türk müziğinin en özel seslerinden biri olan Emel Sayın’ın, duygularımıza tercüman olan şarkılarıyla bize unutulmaz bir gece yaşatacağı bu özel etkinliği sakın kaçırma!
Tarih: 08 Mart 2025
Saat: 21:00
Yer: Zorlu PSM – Turkcell Sahnesi / İstanbul
Tiyatro
12 Numaralı Adam – Giresun
Birkaç maç üst üste yediği hatalı goller yüzünden yedek kulübesine çekilen kaleci, yıllarca tekrar kaleye döneceği günü bekler. Nihayet o gün gelir. Ancak kader, onu belki de hiç top gelmeyecek bir maçta tekrar kaleye geçirir.
Bu 90 dakika, onun için yalnızca bir maç değil, geçmişiyle, yaşadığı zorluklarla ve yaptığı seçimlerle yüzleşeceği bir mücadeleye dönüşecektir. Seyirciyle birlikte kendi hikâyesini sorgulayan bir kalecinin, cesaret bulduğu bu anlar, bir futbol karşılaşmasının ötesinde, derin bir içsel yolculuğa kapı aralar.
Kaleci Erkan Kolçak Köstendil’den; kalede durmanın, aile olmanın, yalnızlıkla yüzleşmenin ve bazen de sınırları zorlamanın anlamını sorgulatan, seyircinin aniden taraftara dönüştüğü eşsiz bir oyun: 12 Numaralı Adam.
Tarih: 07 Mart 2025
Saat: 20:30
Yer: Giresun Belediyesi Kültür ve Fuar Merkezi/ Giresun
Sergi
Bir Başka Sanatçı Kadınlar Atlası / Koleksiyon sergisi
Prof. Gülçin Aksoy ve Nergis Abıyeva’nın küratörlüğünde hazırlanan bu sergi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonundan, tespit edilebilen 131 kadın sanatçıya ait 300’den fazla eseri bir araya getiriyor. Koleksiyondaki eserler, direkt sanatçıların isimleriyle izleyiciye sunuluyor.
Bu arşiv çalışma, sanat tarihinin yazımında geleneksel kanon oluşturma anlayışından uzak durmayı hedefliyor ve “büyüklük” ile “dehâ” gibi eril söylemleri yeniden üretmek yerine, kadın sanatçıların adlarını ve eserlerini görünür kılmayı amaçlıyor. Sergi, Türkiye’de 1980’lerden beri kadın sanatçıları araştırıp, onların sanat tarihindeki yerini belgeleyen sanat tarihçilerinin kitapları, tezleri ve kapsamlı makalelerinin bir seçkisi ile destekleniyor.
Tarih: 08 Mart 2025
Saat: 13:00
Yer: Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi / İstanbul
Sinema
Mickey
Film, insanlığın uzayı kolonileştirme çabalarının ortasında yer alan büyük bir şirketle çalışan Mickey’nin hikâyesini anlatıyor. Mickey, şirkette “harcanabilir” konumda bir işçi; yani, öldüğünde klonunun üretilmesine izin veren ve böylece işine kaldığı yerden devam edebilen bir çalışan.
Ancak, bu sistemin getirdiği etik ve varoluşsal sorular zamanla Mickey’nin zihninde derin bir sorgulamaya yol açar. Gerçek benlik kavramı, bireysel hafızanın anlamı ve yaşamın tekrarlanabilir olup olmadığı gibi sorular, onun için kaçınılmaz bir çıkmaza dönüşür. Uzayın sonsuz boşluğunda, bir klonun ölümü gerçekten bir son mudur yoksa sadece yeni bir başlangıç noktası mı?
Bilim kurgu ve felsefi sorgulamayı harmanlayan bu film, sadece heyecan verici bir macera değil, aynı zamanda kimlik, bireysellik ve insan doğasının sınırları üzerine düşündüren derinlikli bir anlatı sunuyor.