Beyşehir Gölü Milli Parkı’na Genel Bakış
Beyşehir Gölü Milli Parkı, turkuaz renkteki sularının çeşitli tonları, yeşil alanları ve eşsiz dağ manzaralarıyla, ziyaretçilerine dünyada sıkça karşılaşılmayan bir görsel şölen sunmaktadır. Bu özellikleri ve bünyesindeki diğer doğal ve kültürel değerlerle, Beyşehir Gölü Milli Parkı, ülkemizi ve bölgeyi turistler için önemli bir ziyaret noktası haline getirmektedir.
İç Anadolu Bölgesi’nin Konya iline bağlı Beyşehir ilçesinde yer alan milli park, 88 bin 750 hektarlık geniş bir alanı kapsamaktadır. Beyşehir ilçesi, Konya şehir merkezine 90 km mesafededir. Beyşehir Gölü Milli Parkı, 1993 yılından bu yana Bakanlar Kurulu kararıyla milli park statüsündedir; ayrıca 26 Kasım 2018 tarihinde 378 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile milli park sınırları yeniden belirlenmiştir.
Beyşehir Gölü’nün Doğal Güzellikleri ve Ekosistemi
Beyşehir Gölü, Akdeniz’in Göller Yöresi olarak bilinen bölgenin bir parçasıdır ve bu bölge, Beyşehir Gölü dışında Acıgöl, Akgöl, Akşehir, Burdur, Eber, Eğirdir, Gavur, Ilgın (Çavuşçu), Işıklı, Karamık, Karataş, Kovada, Salda, Suğla ve Yarışlı Göllerini içermektedir. Coğrafi olarak, çevresi 154 kilometreye ulaşan Beyşehir Gölü, ülkemizin en büyük tatlı su gölü olma özelliğini taşımaktadır.
Bu göl, Van ve Tuz Gölleri’nden sonra Türkiye’nin en büyük üçüncü gölüdür. Göl üzerindeki 60 ada, özellikle kuşların kuluçka ve göç dönemlerinde dinlenme alanı olarak kullanılmasını sağlamaktadır.
Gölün tatlı su kaynakları, tarih boyunca Hititler dahil olmak üzere birçok medeniyetin bu bölgede yerleşmesine neden olmuştur. Hala, temiz su kaynakları, balıkçılık ve plaj turizmi açısından önemli olduğundan, bölge çevresinde yerleşim alanları mevcuttur.
Bu gölün güzelliklerini keşfetmek isterseniz, hemen Konya uçak biletinizi almayı unutmayın!
Beyşehir Gölü, konumundan dolayı çeşitli bitki örtülerine ev sahipliği yapmaktadır. Beyşehir Gölü Milli Parkı, 900’den fazla bitki türüne yaşam alanı sağlamaktadır. Bu doğal bitki örtüsü, başlıca su bitkileri (sazlar, kamışlar ve su menekşesi), ormanlık alanlar (karaçam, sedir, ardıç ve meşe) ve endemik türler ile zenginlik göstermektedir.
Göl ayrıca 150’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Bahar aylarında göldeki adalarda ve sığ kıyılarda leylek, pelikan, dalgıç balıkçıl ve yaban ördekleri kuluçka yapar. Beyşehir Gölü, su kuşlarının göç sırasında güvenle dinlenebileceği bir yer olma özelliğine sahiptir.
Kuş göç dönemlerinde, on binlerce su kuşu Beyşehir Gölü’nü bir dinlenme alanı olarak kullanmaktadır. Göl, tatlı su levreği, sazan, sarı balık ve çiçek balığı gibi birçok balık türüyle de oldukça zengindir.
Tarihi ve Kültürel Değerler
Beyşehir Gölü Milli Parkı, doğal güzelliklerinin yanı sıra bölgede tarih boyunca kurulan medeniyetlerin kalıntılarını barındırarak tarihi ve kültürel değerler açısından da zengin bir alan sunmaktadır.
Göl, tatlı su kaynakları sayesinde birçok antik uygarlık için cazibe merkezi olmuştur. Tarih boyunca Hititler başta olmak üzere birçok uygarlık, göl çevresinde yaşamıştır.
Bugün, bu antik uyguluklara ait kalıntılar Beyşehir Gölü Milli Parkı içinde ziyaret edilebilir. Ayrıca, daha yakın döneme ait eserler de park içerisinde yer alır. Bunlar arasında mutlaka görülmesi gereken eserler Eşrefoğulları Camii ve Kubadabad Sarayı olarak öne çıkmaktadır.
- Eşrefoğlu Camii: 1296-1299 yılları arasında Eşrefoğulları Beyliği döneminde inşa edilen Eşrefoğlu Camii, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir ve Anadolu’nun ahşap direkli camileri arasında en büyük olanıdır.
- Kubadabad Sarayı: Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılan Kubadabad Sarayı kalıntıları, 1200’lü yılların başından günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Selçuklu saray mimarisinin en nadide örneklerinden biri olarak, Beyşehir Milli Parkı içerisinde mutlaka ziyaret edilmelidir.
Turizm Olanakları
Beyşehir Gölü Milli Parkı, doğal güzellikleri ile doğa tutkunlarına unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Toros Dağları’nın uzantıları olan Anamas Dağları, Dedegöl Dağları ve Sultan Dağları ile çevrili olan bu alan, eşsiz bir doğa yürüyüşü rotası sunmaktadır.
Ayrıca, göl üzerinde düzenlenen tekne turları da mevcuttur. Beyşehir Gölü, balık türleri açısından zengin bir kaynak sunduğundan, 15 Mart – 15 Haziran tarihleri arasında avlanmanın yasak olduğu dönem dışında balık avlamak isteyenler için de fırsatlar sunmaktadır. Yaz aylarında Karaburun mevkiindeki plaj sayesinde göle girmek de mümkündür. Bu özellikleriyle milli park, ziyaretçilerin İç Anadolu’nun bunaltıcı yaz sıcaklarından kaçıp dinlenebileceği bir cazibe merkezi haline gelmektedir.
150’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan ve göç dönemlerinde on binlerce kuşa güvenli bir liman sağlayan Beyşehir Gölü’nde kuş gözlemi yapmak da mümkündür. Beyşehir Gölü Milli Parkı’nın turizm olanakları hakkında daha fazla bilgi almak için ziyaretinizin başında mutlaka park içerisinde yer alan Turizm Danışma Bürosu’na uğramanızı tavsiye ederiz.