Japonya, her zamanki gibi şaşırtmaya devam ediyor… Şimdi gözyaşlarınıza hâkim olamayacağınız bir iş toplantısının hayalini kurun! Ama bu, sıradan bir toplantı değil; PowerPoint sunumları, grafiklerle dolu slaytlar veya sıkıcı finans raporları yok. Bunun yerine, duygusal sahneler, kalbinizin derinliklerine dokunan hikâyeler ve profesyonel gözyaşı silen adamlar var! Evet, yanlış duymadınız. Japonya’da, para karşılığında gözyaşınızı silen yakışıklı adamlar mevcut. Ofis çalışanlarının stresini azaltmak amacıyla düzenlenen bu ilginç seanslarda, ekranda gösterilen hüzünlü filmlerle herkesin gözyaşları adeta sel olup akıyor. Ama en dikkat çekici şey, bu gözyaşlarını özenle silen, özel olarak eğitilmiş Ikemeso Danshi yani “yakışıklı ağlayan adamlar”! Peki, neden böyle bir şey var? Girişimin kurucusu Hiroki Terai, 2016 yılında BBC’ye verdiği bir röportajda durumu oldukça mantıklı bir şekilde açıklıyor. Topluca insanları ağlatmak nasıl bir rahatlama yöntemi olabilir? Gerçekten işe yarıyor mu? Gelin, Japonya’nın en ilginç stres atma yöntemlerinden birine daha yakından bakalım!
Tokyo’da modern bir ofis binasının konferans salonundasınız.
Odanın içinde yaklaşık 10 kişi var ve herkes sessizce ekrana odaklanmış durumda. Aniden, hoparlörlerden gelen dramatik müzik yankılanıyor ve hüzün dolu bir hikâye başlıyor…
Bir baba ve kızı. Sağır bir adam, küçük kızını çok sevse de bunu ona bir türlü ifade edemiyor. Günün birinde, kız ölümcül bir hastalığa yakalanıyor ve hastaneye kaldırılıyor. Ancak adam, onun babası olduğunu kanıtlayamadığı için içeri alınmıyor. Kız, hastane odasında yalnız başına hayata veda ederken, baba çaresizlik içinde dışarıda ağlıyor. O an, gözyaşlarınızı tutmanız imkânsız hale geliyor.
Daha izleyiciler bu sahneyi hazmetmeye çalışırken, ikinci film devreye giriyor: Bu kez, ölümcül derecede hasta bir köpeğin hikâyesi… Salondan boğuk bir hıçkırık yükseliyor. Önce bir kişi, sonra bir diğeri… Dakikalar içinde salonun yarısı gözyaşlarını tutamıyor! Herkes ekrana odaklanmış, yüzlerden süzülen yaşlarla dramın içinde kaybolmuş durumda.
Ama en ilginç olan şey, bu gözyaşı dolu anları başka bir şirketin organize etmesi.

Şirketin yakışıklı çalışanı işini o kadar ciddiye alıyor ki, elindeki büyük pamuklu mendille nazikçe insanların gözyaşlarını siliyor. Üstelik bunu öyle profesyonelce yapıyor ki, mendili her seferinde titizlikle yeniden katlayıp herkese kuru bir parça sunuyor.
Bu gözyaşı silme sanatıyla ünlü olan adamın adı Ryusei. Kendisi, “ikemeso danshi” yani “yakışıklı ağlayan çocuk” olarak bilinen bir mesleğin parçası. Şirketler, ofis çalışanlarını duygusal olarak rahatlatarak ekip içindeki bağları güçlendirmek için bu seansları düzenliyor.
Peki, bu ilginç mesleğin amacı ne?

Japon kültüründe, insanların toplum içinde ağlaması pek yaygın değil. Duygular bastırılıyor, gözyaşları özel anlara saklanıyor. İşte burada “yakışıklı ağlayan çocuklar” devreye giriyor. Onların öncülüğündeki bu duygusal seanslar sayesinde insanlar gözyaşlarını serbest bırakıyor, kırılganlıklarını paylaşarak birbirlerine daha da yaklaşıyorlar. Özellikle iş ortamında, ekip ruhunu güçlendirmek için bu yöntem oldukça ilginç! Japonya’da para karşılığında gözyaşı silen yakışıklı adamların bu bağlamda birçok sebebi var!
Seansı yöneten kişi, özenle seçilmiş en hüzünlü filmleri oynatıyor. Genelde bu filmler, hasta evcil hayvanlar veya baba-kız ilişkileri gibi derin duygusal bağlara odaklanıyor. Bugünkü katılımcılar ağır olarak kadınlardan oluşuyor. Tek erkek katılımcı ise etkinliği organize eden şirketin patronu!
Şirketler, farklı mesleklerden gelen “yakışıklı ağlayan çocuklar” arasından seçim yapabiliyor. Kimisi diş hekimi, kimisi jimnastikçi, kimisi ise cenaze levazımatçısı! Hatta aralarında bir ayakkabı boyacısı bile var. Bugünkü seansı yöneten Ryusei ise meslektaşlarına göre biraz daha yaşlı; o 40’larına yaklaşırken, diğer “ağlayan çocuklar” genellikle 20’lerinde.
Aslında bu fikir, girişimci Hiroki Terai’nin kafasında uzun zamandır vardı

Çocukluğunda oldukça yalnız bir dönem geçiren Hiroki, insanların iç dünyasını hep merak etti. O günden itibaren insanların gerçek duygularını açığa çıkarmalarına yardımcı olmayı kendine görev edindi. Ve sonunda sıra ağlama atölyelerine geldi.
Bu terapinin temel amacı, Japon toplumunda bastırılmış olan duygusal ifadeyi teşvik etmektir

Ancak Hiroki’nin fark ettiği bir sorun vardı: Erkekler ağladığında toplum onları zayıf görüyordu. Japon kültüründe, özellikle erkeklerin duygularını göstermesi pek hoş karşılanmıyordu. İşte tam bu noktada, Hiroki durumu değiştirecek bir fikirle geldi: Yakışıklı erkeklerin liderliğindeki ağlama seansları!
Evet, kulağa biraz garip gelebilir ama Hiroki’nin düşüncesi şuydu: Eğer insanlara alışılmışın dışında bir deneyim sunarsanız, onları daha kolay ikna edebilirsiniz. Bu yüzden seansları yönetecek kişileri özel olarak seçti. Katılımcılar, duygusal sahneleri izlerken yakışıklı erkeklerin de ağlamasına tanık oluyordu. Böylece, “erkekler ağlamaz” algısını yıkmak mümkün olacaktı!
Peki, gerçekten işe yaradı mı? Görünen o ki, evet! Seanslara katılan birçok kişi gözyaşlarını tutamadığını itiraf etti. Hatta seanslardan biri hakkında belgesel çeken komedyen Terumi başta “Ağlamayacağımı sanmıyordum.” dedikten sonra, kendini gözyaşlarına boğulmuş halde buldu.
Tabii ki herkes bu fikre sıcak bakmıyordu. Bir katılımcı olan Uria, etkinlikten pek etkilenmediğini belirterek, “Dürüst olmak gerekirse, izlediğimiz filmler pek ilgimi çekmedi. Çok fazla kişi öldü, bana pek duygusal gelmedi.” diye yorum yaptı. Anlaşılan, herkesin gözyaşı rezervleri aynı seviyede değil!
Hiroki’ye göre Japonlar, duygularını ifade etmekte çekingenler.

Özellikle iş hayatında, çalışanlar fikirlerini ve hislerini paylaşmaktan kaçınıyor. Bu yüzden Hiroki, “Japonları ağlatmak istiyorum!” diyor. Ona göre, insanlar duygularını ne kadar çok paylaşırsa, iş ve sosyal hayatları da o kadar iyi oluyor. “Ofiste ağlarsanız insanlar size kötü gözle bakacak sanıyorsunuz ama aslında tam tersi! İnsanlar sizinle daha iyi iletişim kurmaya başlıyor ve çalışma ortamı daha samimi hale geliyor.” Japonya’da para karşılığında gözyaşı silen yakışıklı adamların hikayesini beğendiyseniz, şu içeriğimize de göz atabilirsiniz:
Kaynak: 1