Çizgi film karakterlerini ve muhteşem animasyonlarını izlerken kendinizi bir başka evrende bulduğunuz o anları bilirsiniz. Devasa şatolar, göğe uzanan kuleler, sislerin arasından belirginleşen tapınaklar ve gökyüzüne doğru çağlayan sular… Disney’in büyülü dünyaları ne kadar fantastik olsa da, birçoğu dünyanın dört bir yanındaki gerçek mekanlardan ilham aldı. Bu esinlenmeler o kadar belirgindir ki, bu yerleri ziyaret ettiğinizde sanki filmlerden bir sahnenin içine girmiş gibi hissedersiniz. Eğer Disney’in arka planına uzanan gizli ilham kaynaklarını keşfetmek isterseniz, bu yolculuk tam size göre! Şimdi, sinemanın hayal gücüyle gerçek dünyanın büyüleyici manzaralarının nasıl birleştiğine göz atalım. İşte Disney’e ilham veren gerçek mekanlar…
1. Uyuyan Güzel – Neuschwanstein Şatosu, Bavyera, Almanya
Disney’in klasik Uyuyan Güzel filmindeki o zarif kraliyet şatosunun bir masal kitabından çıkmış olduğunu düşünüyorsanız, Almanya’nın Bavyera bölgesine gittiğinizde fikriniz değişebilir. Çünkü filmdeki sarayın tasarımında ilham kaynağı olan yer, Kral II. Ludwig tarafından 19. yüzyılda inşa ettirilen Neuschwanstein Şatosu’dur. Sanat aşığı Ludwig, bu yapıyı hem hayallerinin sığınağı hem de besteci Richard Wagner’e bir saygı duruşu olarak tasarlamıştı. Disney sanatçılarının bu şatodan etkilenmemesi neredeyse imkansız.
2. Güzel ve Çirkin – Alsace, Fransa
Güzel ve Çirkin’de Belle’in kitaplarıyla dolaştığı o neşeli köy meydanı, Fransa’nın kuzeybatısındaki Alsace bölgesinin kartpostal güzelliğindeki kasabalarına benzer. Bölge, hem Fransız hem Alman kültürü izlerini taşıdığı için mimarisi kendine has bir dokuya sahiptir. Renkli ahşap evler, dar sokaklar, çiçeklerle süslenmiş pencereler ve küçük meydanlar, Belle’in yaşadığı köyün atmosferini neredeyse birebir karşılıyor. Disney animatörleri bu iki kültürün harmanlandığı sakin ama canlı yaşamın ruhunu filmde oldukça ustalıkla taşımış; sanki masal hâlâ Alsace’te bir köşede sizi bekliyormuş gibi hissedersiniz.
İlginizi çekebilir:
Disney Filmlerinin Kötü Karakterleri Hakkında Muhtemelen Daha Önce Duymadığınız 15 İlginç Bilgi
3. Rapunzel – Mont Saint-Michel, Normandiya, Fransa
Rapunzel’in Kulesi ile çevrili Corona Krallığı size tanıdık bir manzara hatırlatıyorsa, bunun nedeni Mont Saint-Michel’in film için esin kaynağı olmuş olmasıdır. Normandiya kıyılarında yükselen bu Orta Çağ yerleşimi, gelgit zamanlarında karayla bağlantısı kesildiği için yüzyıllar boyunda doğal bir kale gibi kullanıldı. Bir gün ada, bir gün yarımada görünümündeki hali, ekstra bir büyülü atmosfer yaratıyor. Karşısında durduğunuzda, kuleleriyle göğe uzanan bu yerleşimin tamamen gerçek olduğuna inanmak zor; fakat filmdeki masalsı krallığın buradan esinlendiğini hemen anlamış olacaksınız.
4. Yukarı Bak – Angel Şelalesi, Venezuela
Up filmindeki Paradise Şelalesi’nin dramatik güzelliği, gerçek dünyada Venezuela’daki Angel Şelalesi’nde yansımasını bulur. Yerel Pemon halkı tarafından Kerepakupai Vena olarak bilinen bu şelale, 979 metrelik kesintisiz düşüşü ile dünyanın en yüksek şelalesidir. Auyantepui Dağı’nın zirvesinden boşalan su, yere ulaşmadan önce rüzgârla dans eder ve sis bulutları oluşturur. Filmdeki huzurlu gizli vadi hissi gerçekte de aynen böyledir. Doğanın sessiz güç gösterisi, animatörlere kaçınılmaz bir ilham kaynağı olmuştur.
5. Aladdin – Tac Mahal, Agra, Hindistan
Aladdin filmindeki ihtişamlı Sultan Sarayı’nın kubbeleri ve avluları tanıdık geliyorsa, bunun sebebi tasarımdan Hindistan’ın dünyaca ünlü Tac Mahal’inden etkilenmesidir. Birçok kişi Tac Mahal’in bir saray olduğunu düşünse de, bu yapı İmparator Şah Cihan’ın hayatını kaybeden eşi Mümtaz Mahal için inşa ettirdiği bir anıt mezardır. Beyaz mermerin gün ışığıyla değişen tonları, bahçelerle çevrili huzurlu atmosferi ve mimari simetrisi, Aladdin’deki fantastik sarayın görsel ruhunu neredeyse birebir aktarıyor.
İlginizi çekebilir:
Disney’in Keşif Adası’ndan Veba Adası’na: Tarihi Korkunç Olaylarla Dolu Terk Edilmiş 10 Ada
6. İmparatorun Yeni Ritmi – Machu Picchu, Cusco, Peru
Pacha’nın yaşadığı köyün arka planındaki sarp dağlar, yeşil teraslar ve kayaların üstündeki yapılar, sizi Machu Picchu’ya hatırlatıyor olabilir. Cusco bölgesinde, 2.430 metre yükseklikte yer alan bu antik İnka yerleşimi, yüzlerce yıl boyunca dış dünyadan tamamen gizli kalmıştı. İmparator Pachacuti’nin ikametgahı olduğu düşünülen Machu Picchu, gizem ve kusursuz taş işçiliği ile Disney’in görsel tasarımcılarını etkilemiş olmalı. Filmdeki mizahi tonun altında bile bu yerin tarihi ihtişamı seziliyor.
7. Mulan – Yasak Şehir, Pekin, Çin
Mulan’da imparatorun sarayı olarak gördüğünüz yapı, Pekin’deki ünlü Yasak Şehir’den esinlenmiştir. Yüzyıllar süresince Ming ve Qing hanedanlarının evi olan bu devasa kompleks, yüksek duvarlarla çevrili olduğu ve sıradan insanların girişine izin verilmediği için bu ismi alır. Altın çatılar, geniş avlular ve kusursuz simetri anlayışı, filmin görsel dünyasında da hissedilir. Sarayın genişliği ve düzeni, Çin kültürünün tarih boyunca mimariye yüklediği anlamı doğrudan yansıtır. Bu yapının bir Disney filmine ilham olmaması imkânsız denebilir.
8. Notre Dame’ın Kamburu – Notre Dame Katedrali, Paris, Fransa
Quasimodo’nun sığındığı katedral, tahmin edeceğiniz üzere Paris’in ünlü Notre Dame Katedrali’dir. Gotik mimarinin en önemli örneklerinden biri olan bu yapı, inşası yaklaşık iki yüzyıl sürmüş bir tarihe sahiptir. Katedrali ayakta tutan uçan payandalar, dönemin mimari dehasının gerçek bir göstergesidir. Filmin dramatik atmosferi ve katedralin içindeki gölgeli alanlar, Notre Dame’ın ihtişamını ve melankolik ruhunu yansıtan bölgelerdir.
İlginizi çekebilir:
Don Kişot’tan Ayı Louis’e: Hiçbir Zaman Yayınlanmamış 13 Disney Filmi
9. Küçük Deniz Kızı – Chateau De Chillon, Cenevre Gölü, İsviçre
Prens Eric’in sahil kenarındaki şatosu, Cenevre Gölü üzerindeki büyüleyici Chillon Şatosu’ndan ilham almıştır. Roma dönemine uzanan tarihi, göl kıyısındaki romantik konumu ve dağların yansımasıyla birleşen manzarası, şatonun masal dünyasına açılan bir kapı gibi görünmesini sağlıyor. Göl üzerindeki sis ve suyun hafif titreşimleri, Disney’in bu sahnelerde yarattığı masalsı havayla mükemmel bir örtüşme sağlıyor.
10. Wreck-It Ralph – Grand Central Terminal, New York City, ABD
Wreck-It Ralph filminde karakterlerin oyunlar arası geçiş yaptığı merkez istasyon, New York’taki Grand Central Terminali’nin animasyon versiyonu gibidir. 20. yüzyılın başlarında yenilenen bu büyük taş yapı, hem mimari detaylarıyla hem de kalabalığıyla filmdeki kaotik ama eğlenceli atmosferin temelini oluşturur. İçindeki geniş kubbeler ve tavanı süsleyen gökyüzü tasarımı, animatörlerin birebir esinlendikleri unsurlar arasında yer alıyor.
11. Güzel ve Çirkin – Chateau De Chambord, Loir-Et-Cher, Fransa
Beast’in ikamet ettiği şatonun tasarımı, Fransa’daki Chambord Şatosu’ndan alınmıştır. Kral I. François tarafından bir av köşkü olarak inşa ettirilen bu yapı, devasa çatısı, bacaları ve kuleleriyle adeta bir gotik şehir görünümündedir. Disney tasarımcıları bu ilginç ve büyüleyici mimariyi filmde daha da dramatik hale getirerek korkutucu ve ihtişamlı bir atmosfer oluşturmayı başarmıştır.
İlginizi çekebilir:
Disney Prenseslerinin Kılığına Girerek Hepimizi Kendine Hayran Bırakan 9 Kadın
12. Frozen – St. Olaf Kilisesi, Balestrand, Norveç
Frozen filmindeki o sevimli şapel tasarımının ilhamı Norveç’in Balestrand kasabasındaki St. Olaf Kilisesi’ndendir. İngiliz Margaret Green ile Norveçli Knut Kvikne’nin hikayesiyle şekillenen bu yapı, geleneksel İskandinav ahşap mimarisi ile Anglikan etkisini harmanlar. Filmdeki zarif ahşap işçiliği ve doğayla bütünleşen ruh, kilisenin gerçek estetiğini başarıyla yansıttığı için, bu yapı Disney’e ilham veren mekanlar arasında önemli bir yer tutuyor.
13. Prenses ve Kurbağa – Louisiana bataklıkları, ABD
New Orleans’ın büyülü ve biraz gizemli atmosferini filmde hissetmek, Louisiana’nın gerçek bataklık ekosisteminin belirgin bir şekilde yansıtılmasından kaynaklanır. Timsahlar, su kaplumbağaları, yavaşça akan karanlık su yolları ve yosunlu ağaçlar, bölgenin karakteristik yapısını oluşturur. Bu doğal ortamın efsanelere ve halk hikayelerine ilham veren yapısı, filmin büyülü atmosferinin kaynağı olmuştur.
14. Cesur – Eilean Donan Kalesi, İskoçya, Birleşik Krallık
Merida’nın dünyasını oluşturan vadiler ve şatoların arkasında, Highlands bölgesinin tarihi kalelerinden biri olan Eilean Donan bulunmaktadır. Adanın üzerinde yükselen bu kale, modern haliyle 20. yüzyılın başlarında yeniden inşa edilmiştir; ancak çevresindeki bölge, Viking saldırılarından klan savaşlarına dek uzun bir tarihe sahiptir. Filmdeki güçlü aile bağları, sisli dağlar ve taş duvarlar, İskoçya’nın köklü geçmişiyle birebir örtüşüyor. Tarihi ile beraber görünümü, Cesur yapımına tam olarak uyuyor.
İlginizi çekebilir:
Disney’in Hayvan Karakterlerini İnsan Olarak Resmeden Sanatçılardan 15 Eğlenceli Çalışma
15. Arabalar – U-Drop Inn, Shamrock, Teksas
Cars filmindeki Ramone’un oto boyama dükkanının retro havasını hatırlıyorsanız, bunun kaynağı Teksas’taki U-Drop Inn’dir. Belki de en eğlenceli Disney’e ilham veren gerçek mekanlar arasındadır. Art Deco tarzındaki bu yapı, Route 66 döneminin en dikkat çekici duraklarından biriydi. Yolun önemini kaybetmesiyle bir süre atıl kalsa da, bugün tarihi bir anıt olarak korunuyor. Enerjisi ve parlak detayları, filmin renkli atmosferiyle tam uyum sağlıyor.
16. Atlantis: Kayıp İmparatorluk – Angkor Wat, Angkor, Kamboçya
17. Frozen – Hotel De Glace, Quebec City, Kanada
Elsa’nın büyüleriyle yarattığı buzdan sarayın gerçek hayattaki karşılığı, Kanada’nın Quebec City yakınlarında her yıl yeniden inşa edilen Hotel de Glace’tir. Tamamen buz bloklarından yapılan bu otel, her kış farklı bir tasarımda inşa edilir. İçindeki odalardan mobilyalara kadar her detay buzdan olduğu için, gerçek bir kış masalının içinde yaşıyormuşsunuz hissi verir. Bu benzersiz mimari, filmdeki buz sarayının etkileyici görüntüsüne doğrudan ilham olmuştur.
18. Pamuk Prenses – Segovia Kalesi, İspanya
Kötü Kraliçe’nin sarayının şekli, İspanya’nın Segovia kenti yakınlarından yükselen Alcazar’dan ilham almıştır. Geminin pruvasını andıran dış yapısı, masalsı bir kalenin birebir karşılığı gibidir. Yüzyıllar boyunca İspanyol krallarına ev sahipliği yapmış bu yapı, hem stratejik konumu hem de dikkat çekici siluetiyle Pamuk Prenses’in karanlık atmosferine mükemmel bir zemin oluşturmuştur.
Disney’in büyülü mekanlarının ardındaki bu gerçek ilham kaynaklarını keşfettikçe, animasyon dünyasının düşündüğümüzden daha gerçekçi bir temele sahip olduğunu görüyoruz. Bazen bir şelale, bazen bir tapınak veya köy meydanı… Hepsi, hayal gücünün sınırlarını aşan büyüyü somutlaştırıyor.
Kaynak: 1
