Belçika’nın başkenti Brüksel, coğrafi ve siyasi açıdan Avrupa’nın kalbinde konumlanmış bir şehirdir. Tarihi taş yollarda yürürken, gotik mimarinin zarafetini, dik çatılı sevimli evlerin şıklığını ve romantik kanalların büyüsünü hissedebilirsiniz. Şehir, ünlü çikolataları ve waffle’larıyla da ziyaretçilerini kendine çekiyor. Avrupa Birliği’nin önemli toplantılarına ev sahipliği yapan Brüksel, sadece bir politik merkez olmaktan öte, kültürel ve sanatsal bir buluşma noktası olarak da öne çıkıyor. Her köşesinde geçmişin izlerini taşıyan bu şehir, modern yaşamla iç içe geçmiş etkileyici bir deneyim sunuyor. Eğer bu özel destinasyonu daha yakından tanımak istiyorsanız, Brüksel’in en özel rotalarına odaklanan ön keşfimize başlayalım.
Brüksel’de Görmeniz Gereken 15 Adres
Tarihi yapıları, etkileyici heykelleri ve zengin müzeleriyle Brüksel, keşfedilmeyi bekleyen bir kültür hazinesi sunuyor. Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi cezbeden canlı festivalleri ve enerjik atmosferiyle bu eşsiz şehirde mutlaka görmeniz gereken 15 rota yazının devamında keşfinizi bekliyor.
1. Grand Place

Brüksel’in simgesi olan ve büyüklüğüyle dikkat çeken Grand Place, 17. yüzyıldan kalma barok tarzı dış mimarisiyle dünyanın en güzel meydanlarından biridir. Bu meydanda, Belçika kraliyet ailesinin resmi ikametgahı olan Brüksel Sarayı da bulunuyor ve çevresindeki sokaklar, yiyecek içecek isimleri taşımaktadır. Gece gündüz bitmeyen kalabalığı ve çevresindeki şirin kafe ve restoranlar, buranın popülerliğini artırıyor.
2. Manneken Pis

Brüksel’in en ikonik simgelerinden biri olan Manneken Pis, 61 santimetre boyunda bronz bir işeyen çocuk heykelidir. Ziyaretçilerin bu heykelin önünde fotoğraf çektirme alışkanlıkları, Brüksel seyahatlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Heykelin ardında birçok hikaye bulunuyor; en bilinenlerden biri, bir Brüksel sakininin kaybolan oğlunu burada bulmasıdır. Ayrıca, heykelin dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler tarafından getirilen çeşitli kıyafetlerle dolu bir elbise dolabı da vardır.
3. Güzel Sanatlar Müzesi
Birçok farklı müzeyi barındıran Kraliyet Güzel Sanatlar Müzeleri, Brüksel’in en önemli ziyaret noktalarından biridir. 19. yüzyıldan günümüze kadar pek çok önemli eseri sergileyen müzede, Otto’nun Adaleti, Yas, İkaros’un Düşüşü gibi dikkat çekici eserler mevcuttur.
4. Atomium

Atomium, Brüksel’in modern simgelerinden biri olup, çelikten oluşturulmuş dev bir demir kristali hücresinin 165 milyar kat büyütülmesiyle inşa edilmiştir. 1958 Dünya Fuarı için yapılan bu yapı, 18 metre çapında 9 bölümden oluşmaktadır. Atomium’un üst katından şehri panoramik bir şekilde izleme fırsatına sahip olabilirsiniz.
5. St. Michel Et Ste-Gudule Katedrali

Beşinci yüzyılda inşa edilen St. Michel et Ste-Gudule Katedrali, renkli camlarıyla dikkati çeken muazzam bir Gotik yapıdır. Halen kraliyet düğünlerine ev sahipliği yapan bu katedral, değerli eşyaların sergilendiği küçük bir müzeye de sahiptir.
6. Brüksel Belediye Binası
13. yüzyılda yapılan Brüksel Belediye Binası, mimari açısından dikkat çeken bir yapıdır. 96 metre yüksekliğindeki kulesiyle ön plana çıkan bu bina, özel günler (düğün, nikah gibi) için kraliyet ailesi tarafından kullanılmaktadır.
7. Mini Europe

Mini Europe, Avrupa’nın en önemli yapılarından esinlenerek inşa edilmiş bir minyatür park olup, yaklaşık 350 farklı minyatür yapıyı sergiliyor. Bu renkli park, Brüksel’e gelen turistlerin uğrak yerlerinden biri olmayı sürdürüyor.
8. Parlamentarium
Avrupa Birliği’nin merkezine adım atmaya hazır olun! Parlamentarium, ziyaretçilerini Avrupa Parlamentosu’nun işleyişini ve kıtanın tarihinde önemli dönüm noktalarını keşfetmeye davet ediyor. Etkileşimli sergiler ve multimedya sunumları ile bu deneyim, hem eğitici hem de ilham verici bir yolculuk sunuyor. Tarihi bir binada yer alan bu modern mekan, politikaya ilgi duyan herkes için kaçırılmaması gereken duraklardan biridir.
9. Belçika Çikolata Müzesi

Brüksel, sadece çikolatanın başkenti değil, aynı zamanda çikolatanın sanata dönüştüğü yerdir. Belçika Çikolata Müzesi, çikolatanın kakao tarlasından sofralara kadar uzanan büyüleyici yolculuğunu keşfetmek için harika bir alan sunuyor. burada çikolata yapım süreçlerini öğrenebilir, ustaların hünerlerini canlı olarak izleyebilir ve çeşitli lezzetli Belçika çikolatalarının tadına bakabilirsiniz.
10. Cinquantenaire Parkı
Brüksel’in en büyük yeşil alanlarından biri olan Cinquantenaire Parkı, doğa ile tarihin iç içe geçtiği bir gezi alanıdır. Muhteşem kemerleri ve tarihi yapılarıyla göz alıcı bir manzara sunan bu park, piknik yapmak ya da yürüyüş keyfi için idealdir. Ayrıca, parkın içinde yer alan müzelerde kültürel bir yolculuğa çıkma imkanı bulabilirsiniz.
11. Galeries Royales Saint-Hubert Pasajı

Avrupa’nın en eski alışveriş galerilerinden biri olan Galeries Royales Saint-Hubert, Brüksel’in zarif atmosferini yaşamak isteyenler için mükemmel bir mekandır. Lüks butikler, el yapımı çikolata dükkanları ve şık kafelerle dolu bu nostaljik pasaj, alışveriş ve keyifli bir yürüyüş yapmak için ideal bir ortam sunuyor. 1847 yılında açılan bu tarihi yapı, göz kamaştıran cam tavanıyla da büyüleyici bir hava katıyor.
12. Müzik Enstrümanları Müzesi
Dünya genelinde büyük bir üne sahip olan Müzik Enstrümanları Müzesi, yaklaşık 8000 enstrümana ev sahipliği yaparak tarih boyunca kullanılan farklı müzik aletlerini bir araya getiriyor. Müzenin interaktif bölümlerinde enstrümanların seslerini dinleyebilir ve müzik tarihine dair derinlemesine bilgi edinebilirsiniz. Art Nouveau tarzındaki etkileyici binası, keyifli saatler geçirmeniz için sizi bekliyor.
13. Belçika Çizgi Roman Müzesi

Brüksel, çizgi roman tutkunları için adeta bir hazine. Belçika Çizgi Roman Müzesi, Tintin, Şirinler gibi dünya çapında ünlü karakterlerin doğuş hikayelerini keşfetmenize olanak sağlıyor. Müze, çizgi roman sanatının gelişimi ve yaratım sürecini gözler önüne seriyor, böylece hem yetişkinler hem de çocuklar için eğlenceli bir deneyim sunuyor.
14. Uzak Doğu Müzesi
Brüksel’in egzotik köşelerinden biri olan Uzak Doğu Müzesi, Asya kültürünü şehrin merkezine taşımaktadır. İlginç mimarisi, Japon ve Çin tapınaklarını andırarak dikkat çekmektedir, zengin koleksiyonu içinde Çin porselenleri, Japon sanat eserleri gibi eşsiz objeleri barındırmaktadır. Bu etkileyici atmosferde, Asya’nın sanat ve tarihine olan yolculuğunuz keyifli hale geliyor.
15. Sablon Meryem Ana Kilisesi
Brüksel’in tarihi kiliseleri arasında özel bir yere sahip olan Sablon Meryem Ana Kilisesi, zarif detayları ve gotik mimarisiyle dikkat çekiyor. 15. yüzyılda inşa edildiği bilinen bu kilise, renkli vitrayları ve barok heykelleri ile ziyaretçilerine huzur dolu bir atmosfer sunuyor.
Brüksel’de Denemeniz Gereken Lezzetler

Brüksel, lezzetleri keşfetmek için bir cennet. Şehrin sokaklarında dolaşırken mutlaka denemeniz gereken tatlardan biri ünlü Brüksel waffle’larıdır. İnce dokusuyla ve üzerine eklenen pudra şekeri, çikolata veya meyvelerle adeta bir sanat eserine dönüşüyor. Ayrıca karides kroketler ve tatlı severler için Belçika çikolataları da ayrıca ön plana çıkıyor. Daha doyurucu bir lezzet arayışındaysanız, sebzeli patates püresi olan stoemp tam da size göre.
Brüksel’e Nasıl Gidilir?

İstanbul-Brüksel arasında yaklaşık üç buçuk saatlik direkt uçuş seferleri bulunmaktadır. Brüksel Havaalanı’ndan şehir merkezine taksi veya trenle ulaşabilirsiniz. Brüksel Charleroi Havaalanı’ndan ise yarım saatte bir hareket eden shuttle servisleriyle şehre gitmek mümkün.
Brüksel’e yapacağınız bu canlı ve hareketli seyahati gerçekleştirmek için, Brüksel uçak bileti fırsatlarını inceleyerek unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz.