Türk mutfağı, zengin ve çeşitli lezzetleri ile hala kalplerde özel bir yere sahip. Özellikle Türk yemeklerini ilk kez tatma fırsatı bulan turistlerin yüzlerinde büyük bir gülümsemenin belirdiğini ve yıllar geçse bile o yemekleri unutamadıklarını gözlemlemişsinizdir.
“Peki Türk yemeklerini bu kadar unutulmaz kılan nedir?” diye soracak olursanız, işte cevapların çokluğunun onları akıllarda kalıcı kıldığı. Türk mutfağı, her damak zevkine hitap eden yüzlerce lezzeti, birçok farklı bölgeye ait tatları tek bir çatı altında buluşturuyor.
Osmanlı kültürünün etkisini taşıyan Türk mutfağında, etli yemekler oldukça fazla olsa da, nefis vejetaryen yemekler de tatmin edici çeşitlilikte. Eğer etik, çevresel ya da sağlık nedenleriyle et ve et ürünlerini tercih etmiyorsanız ve Türk mutfağındaki vejetaryen alternatifleri merak ediyorsanız, bu yazı sizin için ideal!
Bu yazıda, Türk mutfağının öne çıkan vejetaryen yemeklerine keyifli bir yolculuk yapacak, tarifler ve yemeklerin püf noktalarına dair bilgiler edinecek, hatta belki de alışkanlıklarınızın dışına çıkmak için ilham alacaksınız. Zeytinyağlılar, baklagiller, otlar ve apetit açıcı hamur işleri ile Türk mutfağı, vejetaryen beslenme için geniş bir seçenek yelpazesi sunuyor. Bu yazıda sizler için Türk vejetaryen yemeklerini bir araya getirdik.
Vejetaryen Türk Yemekleri
1) Mercimek Çorbası
Listemize, geleneksel çorbaların vazgeçilmezlerinden biriyle sıcak bir başlangıç yapıyoruz. Mercimek çorbası, mevsimi ve zamanı olmayan bir lezzet. Bazı insanlar kahvaltıda, kimileri ara öğünlerde, bazıları da bir ziyafetin başlangıcında tercih eder. Mercimek çorbası tamamen vejetaryen bir alternatiftir.
Mercimek çorbası oldukça popülerdir; ancak kıvamı herkes tarafından tam olarak elde edilemeyebilir. Lokantalarda tercih edilen süzme mercimek çorbasının aslında bazı sırları bulunuyor.
Mercimek çorbasının o özel tadını, kavrulmuş soğan, patates, havuç ve kapya biber sağlıyor. Malzemeler değişiklik gösterebilir; ancak mercimeğin aromatik tadı sebzelerden gelir. Daha kıvamlı bir çorba için bazı ustalar, başlangıçta un kavurmaktan yanadır. Çorbanın altın sarısı rengi ve parlaklığı ise az miktarda eklenen zerdeçaldan kaynaklanmaktadır.
2) Ayran Aşı Çorbası
Yaz aylarının vazgeçilmezlerinden olan ve serinletici etkisiyle bilinen ayran aşı çorbasını listeye almamak haksızlık olurdu. Bazı bölgelerde gırar olarak adlandırılan bu çorba, sizi akşama kadar tok tutmayı vaat ediyor.
Haşlanmış buğdayların yoğurtla karıştırılmasının ardından haşlanmış nohutların eklenmesi çorbanın besin değerini artırıyor. Ardından karabiber, pul biber ve nane ile çorba farklı bir lezzet kazanıyor.
Fakat çorbanın o serinletici tazeliğini arttıran bir baharat daha var. Geleneksel ayran aşı çorbası tarifinde belki rastlamadığınız bu baharat, nane ailesinin parlayan yıldızı yarpuzdur. Yarpuz, köylerde sıkça tüketilen bir bitki olsa da halk arasında pek tanınmaz. Son dokunuş olarak nadir bir bitki olan dağ kekiği eklediğinizde, herkesi bu harika çorbanın tarifini sormaya yönelteceksiniz.
3) Karalahana Çorbası
Listemizde son olarak yer alan karalahana çorbası, Karadeniz mutfaklarının tercih edilen başlangıçlarından biridir.
Bir bağ karalahana, mısır yarması, barbunya ve kuru fasulyenin birleşimiyle ortaya çıkan tat kesinlikle denemeye değer. Karadeniz mutfağında sıkça kullanılan mısır unu, çorbaya kıvam ve lezzet katan unsurlardan biridir. Lahananın acımtırak tadından kurtulmak için başlangıçta tuz ile her parçanın iyice ovulması gerekiyor.
Karalahana çorbasına iç yağı konabileceği gibi, tereyağı kullanmak da lezzet açısından yeterli olacaktır. Karalahana çorbasında en önemli püf noktasından biri, taptaze bir lahana seçmektir. Bu besleyici çorba ile vejetaryen yemeklerle zenginleştirilmiş bir sofrada harika bir başlangıç yapabilirsiniz.
4) Menemen
O meşhur tartışmalara konu olan, rengi ve kokusuyla büyüleyen, domatesin en güzel hâli menemen…
Sizce menemen soğanlı mı olur yoksa soğansız mı? Elbette bu konuda kesin bir yanıt yok; ancak biz menemenin bol soğanlı olmasından yanayız! Renk cümbüşü yaratmak isterseniz, hem kırmızı hem yeşil biber eklemeyi düşünebilirsiniz. Soğan ve biberin kavrulmasının ardından bol domates eklenerek büyüleyici bir aroma yayarak menemen pişirilir.
Ve sona yaklaşırken, mis gibi maydanozlar menemene katılıyor. Domateslerin üzerine kıracağınız taze köy yumurtalarının pişirilmesiyle menemeni son haline getiriyorsunuz. Karabiber ve kaya tuzu da menemenin lezzetini ilerletmek için eklenebilir. Bu tarif, menemeni görenleri bir somun ekmekle doydurmaya yeter.
Ek bir bilgi olarak, menemen ilk olarak Girit Türkleri tarafından mübadele sırasında İzmir’e getirildi ve adını bu güzel ilçeden aldı.
5) Kuru Fasulye
Fasulyeyi her yönüyle seviyoruz. Sofralarda en sık gördüğümüz çeşidi ise hiç şüphesiz kuru fasulyedir. Özellikle kış aylarında pilavla birlikte muhteşem bir uyum yakalayan kuru fasulye, her evde sıkça pişirilmektedir.
Fasulyenin iyi pişirilmesi ve iri tanelerden seçilmesi oldukça mühimdir. Fasulyeye ekleyeceğiniz 2 yemek kaşığı tereyağı, lezzetini pekiştirirken, önerimiz, yemeğe kuru domates eklemektir. Her lokmada tadını alacağınız kurutulmuş birkaç domates, fasulyenizi taçlandırır.
Sunum önerisi olarak, cin biberler, ayran ve sumaklı soğanlar bu yemeği vazgeçilmez hale getirecektir.
6) Meyhane Pilavı
Kuru fasulye ile anmadan geçemeyeceğimiz pilavdan söz etmemek mümkün değil. Beyaz pilavdan bıktıysanız ve ana yemeğinizin yanına farklı bir tat arıyorsanız, meyhane pilavı tam size göre!
Gaziantep mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olan meyhane pilavı, vejetaryenler için harika bir seçenektir. Pilavlık bulgurların, leziz domatesler ve biber salçası ile karıştırılması pilavın temelini oluşturuyor.
Meyhane pilavını farklı kılan en önemli malzeme ise kimyondur. Diğer pilav türlerinde pek yer verilmeyen kimyon, pilava bambaşka bir lezzet katmaktadır. Pul biber ve karabiber ile tatlandırıldığında, baharat tutkunları için vazgeçilmez bir seçenek haline geliyor.
7) Zeytinyağlı Yaprak Sarma
Başlığı okuduğunuzda bile “bir şeyler olsa da yesek” diyorsunuz gibi hissediyoruz. Ege mutfağının dünyaya sunduğu bir harika olan zeytinyağlı yaprak sarması, herkesin gözde lezzetlerinden biridir.
Öncelikle, asma yaprağından elde edilen salamura yaprakları tuzdan arındırılır. Ardından, kesinlikle en kritik aşama olan sarmanın iç harcının nasıl olacağına karar vermek gerekiyor.
Pirinç, soğan ve salça, değişmez malzeme olarak kullanılmasına karşın, seçenekler hayli geniştir. Dolmalık fıstık, tarçın ekleyenler, kuş üzümü istemeyenler, sarma daima nanesiz olmaz diyenler gibi çok sayıda çeşit bulabilirsiniz. Seçenekler sizin damak zevkinize göre şekillenir; ancak zeytinyağı bu cömert sarmanın belirleyicisidir. Gerçek zeytinyağı kullanılan sarma, o kadar lezzetli olur ki bir oturuşta bir tencere yedirir.
8) Mercimekli Bükme
Vejetaryenlerin en sevdiği protein kaynağı olan mercimek, oldukça popüler bir besin. Mercimekli bükme, muhteşem kokusu ve tadı ile çayınıza eşlik ediyor.
Sıklıkla gördüğümüz vejetaryen yemek tariflerine harika bir alternatif olan mercimekli bükme, el açması hamura haşhaş sürülmesi ile damaklara zengin bir lezzet katıyor. İçine haşlanıp kavrulmuş mercimek ve soğan konuluyor. Baharatlar eklenince ise şekil veriliyor. Bükme, katlama biçiminden ismini alıyor.
Afyona ait enfes bir lezzet olan bu bükmeyi pişirdikten sonra, vişne hoşafı ile birlikte tüketilmesi öneriliyor.
9) Zeytinyağlı Enginar
Sofralarımızı renklendiren enginarın tarihi Antik Yunan’a kadar uzanıyor. Enginar, mitolojik hikayesini bilenler için yüzlerde buruk bir gülümseme yaratıyor.
Botanikte “Cynara” olarak bilinen enginar, aslında bir kızın ismi. Zeus, Cynara’ya aşık oluyor ve onu Olimpos Dağı’ndaki evinin tanrıçası yaparak ona ölümsüzlük veriyor. Zaman geçtikçe Cynara, fani ailesine özlem duyarak gizlice insan dünyasına gitmeye başlıyor. Zeus bunu öğrendiğinde çok öfkeleniyor ve Cynara’yı kökleriyle toprağa bağlamak için enginara dönüştürüyor. Böylelikle, enginar bu mitolojik hikayeye konu oluyor.
Garnitür ile birlikte servis edilen zeytinyağlı enginar, hem aperatif olarak hem de ana yemek olarak tercih ediliyor.
10) Ekmek Kadayıfı
Yazımızın sonlarına yaklaşırken tatlılara atıfta bulunmadan geçemeyeceğiz. Ana yemeklerden sonra çay eşliğinde tatlı yemek ve tatlı sohbet etmek, kültürümüzün özel bir parçasıdır.
Ekmek kadayıfının en önemli noktalarından biri, yumurta ile şekerin çok iyi çırpılmasıdır. Aksi takdirde, piştikten sonra istenmeyen bir yumurta kokusu meydana çıkabilir. Şerbetli tatlılarda soğuk-sıcak dengesi kritik olduğu için, kekinizin iyice soğuduğundan emin olmalısınız.
Karamelle tatlandırılan ekmek kadayıfı Türk mutfağında genellikle kaymak veya dondurma ile servis edilmektedir.
11) Sütlaç
Sütlü tatlı denilince akla ilk gelenlerden biri olan sütlaç, yapımı kolay bir tatlı görünse de bazı püf noktaları vardır. Bu püf noktalarına dikkat edilerek yapılan sütlaç, tat bakımından unutulmaz bir deneyim sunar.
Geçmişte “sütlü aş” olarak adlandırılan sütlaç, her yerel kültürde farklılıklar gösterir. Süt, şeker ve pirinçle yapılan tatlıya fındığın lezzeti çok yakışır. Antep fıstığı ve badem süsleme için tercih edilen diğer kuru yemişlerdir. Manisa usulü sütlaçta kullanılan kuş üzümü ise farklı bir tat yaratır.
Yaz aylarında daha ferah bir lezzet arayanlar, sütlacın üzerine limon kabuğu rendesi ile süsleyebilirler. Yine de hangi malzeme ile süslerseniz süsleyin, sütlaç kendi başına bile tartışmasız bir lezzet olarak öne çıkmaktadır. Sütlaç, vejetaryen yemek tarifleri içerisinde haklı bir yere sahiptir.
12) Baklava
Bayramlar ve özel günlerle özdeşleşen baklava, Türk mutfağının vazgeçilmez tatlısıdır. Hemen her mutluluğumuza, kutlamamıza ve güzel anlarımıza eşlik eden bir tatlıdır aynı zamanda.
Ceviz, antep fıstığı veya fındıkla süslenen baklavanın ilk kez Topkapı Sarayı’nda yapıldığı bilinmektedir. Bir rivayete göre, baklava, Orta Asya Türkleri’nin “katmanlı ekmek” adını verdikleri yiyecekten türetilmiştir ve zamanla günümüze kadar değişerek gelmiştir.
Rivayetlerin doğruluğu tartışmalı olsa da, her katında ayrı bir lezzet barındıran baklavanın tadı hakkında aynı şeyi söylemek oldukça zor.