Biz çayı oldukça seven bir milletiz, ancak en kaliteli çayın bizde yetiştiğini söylemek doğru olmaz. Rizeliler belki buna itiraz edebilir, fakat maalesef dünyanın en iyi çayları bizim topraklarımızda yetişmiyor. Eğer gerçekten kaliteli bir çay içmeyi arzuluyorsanız, Sri Lanka, Hindistan ve Çin rotalarınızı belirlemelisiniz…

Seyahat etmeyi seviyorsanız, gittiğiniz her yerde o ülkenin lezzetlerini denemek de bir o kadar keyifli. Bu noktada çay, bu deneyimlerin bir aracı oluyor. Nihai hedef aslında o yeni yerleri keşfe çıkmak. Ancak, ziyaret ettiğiniz ülkenin yemeklerini ve içeceklerini deneyimlememek ciddi bir kayıp olur. Çay, tadılması gereken lezzetlerden biri olduğuna göre, sektörde ‘uzman’ olarak bilinen ülkeleri keşfetmek gerekiyor. Doğa harikası, her ton yeşilliği barındıran ülkelerde çayları bu muhteşem manzaralar eşliğinde içmek ilham verici olacaktır.
SRİ LANKA
Sri Lanka, Hint Okyanusu’nun incisi olarak bilinir. Bu muhteşem ülkenin tarihsel adı Seylan’dır. Seylan çayının kökenini artık az çok biliyorsunuzdur. Çayla özdeşleşmiş bir ülke söz konusu. Ülkenin dört bir yanında çay tarlaları uzanıyor… Sri Lanka’nın bitki örtüsü ve iklimi, çay yetiştiriciliği için oldukça elverişli. Dolayısıyla ülke, çay konusunda büyük bir tecrübe kazanmış durumda.


- Çay bahane, manzara şahane!
Sri Lanka’ya çayda uzman bir ülke dediğimizde bunu hafife almamalıyız. Elbette en güzel çayları üretebiliyor olabilirler, ancak ülkenin doğal güzellikleri ve gezilecek yerleri de adeta bir cennet.


Sigiriya, Pidurangala Rock, Nuwara Eliya, Ella, Nine Arch Bridge, Diyaluma Şelaleleri ve Yala Ulusal Parkı gibi yerler, Sri Lanka’da mutlaka görülmesi gereken harika mekanlar. Instagram’da sıkça karşımıza çıkan o inanılmaz tren yolculuklarını da unutmamalısınız!


ÇİN
Çinlilerin çay sevgisi, kültürlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Çayın tarihi Çin’de çok eskiye dayanıyor. 221 yılında ülkede çay vergisi alınması, o zamanlar çayın büyük ölçüde tıbbi amaçlarla kullanıldığını göstermektedir.
Çin’de çaylar, siyah, kırmızı, yeşil, beyaz, oolong ve puerh gibi farklı kategorilere ayrılıyor. Aslında birçok kişi diğer ülkelerde bulduğumuz yeşil çayı, Çin çayı olarak bilmektedir; zira Çin çayı, lezzetli tadı ve hafif içimi ile oldukça popülerdir.


Çin Ulusal Çay Müzesi, 1991 yılında açılmıştır. Müze, çay tarlalarının yakınında yer alır ve içinde çiçek koridorları, yapay dağlar, göller ve akarsu yatakları bulunmaktadır. Öylesine güzel bir biçimde tasarlanmış ki burada adeta doğanın kokusunu hissedebilirsiniz. Çin Ulusal Çay Müzesi’nde, çeşitli çayları deneyimleyebilir ve çay kokusunu doyasıya yaşayabilirsiniz.


HİNDİSTAN
Hindistan’da çay üretiminin ilginç bir tarihi var. İngiltere Kralı Charles, 1662 yılında Portekiz Kralı 4. John’un kızı Catherine ile evlenmiştir. Catherine, İngiltere’ye geldiğinde çay, yalnızca bir ilaç olarak tüketiliyordu. Ancak Portekiz’de her gün çay içen Catherine, bu alışkanlığını İngiltere’de de sürdürünce, çay sadece bir ilaç olmaktan çıkıp sosyal bir içecek haline geldi. Bu durum, ülkede çay sıkıntısına yol açtı. İngiltere, çaya olan talebi karşılamak için İngiliz Doğu Hindistan Şirketi aracılığıyla Çin’den nitelikli işçi ve çay tohumu kaçırarak uygulamalara başladı. Bu çerçevede Hindistan’ın kuzey bölgelerinde çay bahçeleri kuruldu ve zamanla çay Hindistan’ın vazgeçilmez bir içeceği haline geldi. Hatta Hindistan kültüründe özel bir yere sahip oldu.


Hindistan’da çay, bizim gibi suyla değil, sütle yapılıyor ve içinde bolca baharat barındırıyor; bu nedenle yerel halk tarafından sıkça tercih ediliyor.