Homeros’un yazdığı İlyada Destanı’nda, deniz tanrısı Poseidon’un adası olarak anılan Gökçeada, Türkiye’nin en büyük adasıdır. Doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri, konumu ve estetik yapısıyla dünya genelinde büyük ilgi uyandırmayı başarmıştır. Gökçeada ile ilgili tüm ayrıntıları senin için derledik.
Tarih boyunca iz bırakıyor
Gökçeada, tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır ve ilk yerleşimin ne zaman başladığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. M.Ö. 500’lü yıllarda Atina Şehir Devleti, Roma, Bizans ve Latin hükümranlığına giren Gökçeada, ticari önemi dolayısıyla Venedik ve Cenevizlilerin rekabetine sahne olmuştur. 1456 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı topraklarına katılan Gökçeada, Balkan Savaşı sırasında İtalyanların, I. Dünya Savaşı sırasında İngilizlerin ve daha sonra Yunanların kontrolüne geçti. 22 Eylül 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına dahil edilen Gökçeada, günümüzde Türkiye’nin en büyük adası olma özelliğini taşımaktadır.
Cennet gibi bir yer
Gökçeada, plajları, kiliseleri ve tarihi taş evleri ile adeta bir kartpostal görünümündedir. Adanın tarihi dokusu ise büyük bir çekicilik sunmaktadır. Orijinal ve doğal yaşam döngüsünün korunması nedeniyle, özellikle turistler adayı cennetten bir köşe olarak değerlendirmektedir.
En çok köyler ziyaret ediliyor
Gökçeada’da eşsiz manzaralara sahip olan Bademli, Dereköy ve Zeytinliköy gibi tarihi yerleşim bölgeleri mevcuttur. Ayrıca, adanın geçmiş yaşam tarzını yansıtan kiliseler de bulunmaktadır. Pazar günleri, ada merkezinde yerel ürünlerin satıldığı bir köy pazarı kurulmakta. Bu sayede ziyaretçiler, adanın gastronomi kültürünü de yakından keşfetme fırsatı bulmaktadır.
Su sporları için mükemmel bir nokta
Uygun rüzgar koşulları sayesinde Türkiye’nin en iyi rüzgar ve uçurtma sörfü rotalarından biri olan Gökçeada, özellikle yaz aylarında su sporlarıyla ilgilenenlerin vazgeçilmez bir adresidir.
Plajlarıyla herkesi kendine çekiyor
Sessiz ve sakin bir tatil arayanlar genellikle Laz Koyu, Yuvalı, Kapıkaya, Mavikoy, Güzelceköy ve Yıldızköy gibi ada merkezinden daha uzak plajları tercih etmektedir. Saklı Liman, gün batımını izlemek için oldukça romantik bir yer iken, Aydıncık Plajı, flamingoların göç yollarında uçmasına şahit olmak için önemli bir durak teşkil etmektedir.