Emeklilik, pek çok kişi için yaşamlarının kritik bir dönüm noktasıdır. Ancak Türkiye’de bazı bireyler, sosyal güvenlik sisteminde meydana gelen belirli değişiklikler nedeniyle emeklilik haklarını beklenenden daha geç elde etme sıkıntısıyla karşı karşıyadır. Bu kişiler “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” (EYT) olarak adlandırılmakta ve emeklilik şartlarındaki değişiklikler sebebiyle mağdur olduklarını belirtmektedirler. EYT ile ilgili daha iyi bir kavrayış oluşturabilmek amacıyla, aşağıda EYT’nin tanımı, nasıl ortaya çıktığı, etkileri ve tartışmalarını kapsayan altı maddelik bir inceleme sunuyoruz. İşte EYT hakkında bilinmesi gerekenler!
EYT’nin anlamı nedir?
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), Türkiye’de bir sosyal güvenlik sorununu temsil eden bir kavramdır. EYT, 1999 yılından önce iş hayatına atılmış olan, prim gün sayısını tamamlamış fakat yaş şartını yerine getiremeyen bireyleri tanımlar. Bu kişiler, emeklilik yaşı arttığı için emekli olma haklarını belirsiz bir süreyle kaybetmişlerdir. Birçok EYT’li, uzun yıllar emeklilik için çalışmış ve prim ödemiş olmalarına rağmen, yaş haddi dolmadığı için emekli aylığı alamamaktadır. Bu durum, EYT’lilerde büyük bir kaygı ve hayal kırıklığı yaratmaktadır. EYT sorunu, emeklilik sistemindeki adaletsizliklere ve belirsizliklere dikkat çekerken, aynı zamanda emeklilik reformlarının gerekliliğini vurgulamaktadır.
Sosyal güvenlik reformu
Türkiye’deki EYT sorunu, 1999 yılında gerçekleştirilen sosyal güvenlik reformuna dayanmaktadır. Bu reform uygulamalarıyla emeklilik yaşı kademeli olarak yükseltilmiş ve bu durum, çok sayıda çalışanın emeklilik planlarını olumsuz etkilemiştir. Daha önce çalışmaya başlamış ve prim gün sayısını tamamlamış bireyler, yaş haddini doldurmadıkları için emekli olma haklarını belirsiz bir süreyle kaybetmişlerdir. Sonuç olarak, bu durum birçok kişinin gelecekteki planlarını, mali durumlarını ve emeklilik bekleyişlerini olumsuz yönde etkilemiştir.
EYT hareketi
EYT mağdurları, haklarını savunmak ve yaşadıkları sorunlara çözüm bulmak amacıyla bir araya gelerek bir sosyal hareket oluşturmuşlardır. Bu hareket, hükümetten emeklilikte yaşa takılan bireylerin sorunlarını çözmek için yasal düzenlemeler yapmasını talep etmektedir. EYT aktivistleri, seslerini duyurmak için çeşitli protestolar, mitingler ve sosyal medya kampanyaları düzenleyerek toplumu bu adaletsizlik ve mağduriyetler hakkında bilgilendirmeye çalışmaktadırlar.
EYT sorununun ekonomik boyutu
EYT meselesi, yalnızca bir sosyal güvenlik sorunu olmanın yanı sıra, aynı zamanda ekonomik bir boyut da taşımaktadır. EYT mağdurlarının haklarının tanınması ve sorunlarının çözülmesi, sosyal güvenlik bütçesine ek yük getirerek ekonomik etkileri göz ardı edilemez hale getirebilir. EYT’lilerin emeklilik hakkını elde etmeleri durumunda, mevcut emekli sayısında bir artış olacağı için sosyal güvenlik sisteminin finansmanında değişikliklere yol açabilir. Bu noktada, hükümetin ekonomik dengeleri göz önünde bulundurarak kaynaklarını yönlendirmesi ve sosyal güvenlik bütçesini sürdürülebilir bir biçimde dengelemesi büyük önem taşır.
Emeklilik hakkı ve adalet
EYT, emeklilik hakkı ve sosyal adalet ile ilgili bir meseledir. EYT mağdurları, ödemiş oldukları primler ve uzun yıllar boyunca çalıştıkları süreyi dikkate alarak, hak ettikleri emeklilik hakkının kendilerinden alındığına inanmaktadırlar. Bu bireyler, emeklilik için çaba sarf etmiş, yıllarca düzenli olarak prim ödemiş ve iş yaşamına katkıda bulunmuş olmalarına rağmen, yaş haddinin artması sebebiyle emekli olma haklarını belirsiz bir süreyle kaybetmişlerdir. Bu durum, EYT mağdurlarında derin bir hayal kırıklığı ve adaletsizlik hissi doğurmaktadır. EYT hareketi, haklarının iadesi ve emeklilikte yaşa takılan kişilerin sorunlarının giderilmesi için hükümetten adil ve yapıcı bir düzenleme talep etmektedir.
EYT ve istihdam
EYT mağdurlarının emekli olamamış olmaları, gençlerin iş gücü piyasasına girişlerini zorlaştıran önemli bir etken olarak ön plandadır. Emekli olamayan EYT’liler, işgücünde kalıcı olarak yer alarak işsizlik oranlarını artırabilirler. Bu durum, gençlerin iş bulma ve kariyer geliştirme fırsatlarını da kısıtlar. Ancak, EYT mağdurlarının emeklilik haklarının tanınması, iş piyasasında yeni istihdam olanaklarının ortaya çıkmasına da katkı sağlayabilir. EYT’lilerin emekli olmaları, mevcut iş pozisyonlarının boşalmasına ve gençler için yeni iş fırsatlarının doğmasına olanak tanıyabilir. Böylelikle, işgücü piyasasındaki döngüsel engeller aşılabilir ve gençlerin istihdam edilme şansı artabilir. EYT mağdurlarının emeklilik haklarının geri kazanılması, bu bireylerin sosyal adalet adına taleplerini karşılamanın yanı sıra, gençlerin iş piyasasına erişimini de kolaylaştırır.
EYT’lilerin kazanımları
Günümüzde EYT hareketi ilk kazanımına ulaşmayı başarmıştır. Geçtiğimiz aylarda, 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta kaydı bulunan ve 5.000 gün prim ödemesi tamamlayanlar EYT mağduru olmaktan çıkmıştır. Kadınlar için 20, erkekler için ise 25 yıl sigortalılık süresini tamamlayanlar ilk emekli maaşlarını almaya başlamışlardır. Ancak EYT hareketi, bu hakların sürekliliği için mücadele etmeye devam etmektedir.