Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarihi zenginlikleri ile dikkat çeken şehirlerinden biridir. Eşsiz doğası ve mutfağı ile önemli kültürel rotalar arasında yer almaktadır. UNESCO mirası Nemrut Dağı’ndan Kommagene Krallığı’nın gizemli tapınaklarına, Roma dönemine ait köprülerden binlerce yıllık kaya mezarlarına kadar birçok önemli durak bulunmaktadır. İşte Adıyaman’da mutlaka keşfetmeniz gereken tarihi, kültürel ve doğal yerler:
Karakuş Tümülüsü
Bu anıt mezar, Kommagene Kralı I. Antiochos’un oğlu II. Mithridates’in annesi Isias, kız kardeşi Antiochia ve yeğeni Aka için inşa edilmiş bir kutsal alan (Hieratheseion) özelliğini taşımaktadır. Tümülüs, doğu, batı ve kuzeybatı yönlerinde 4 adet, yaklaşık 9 metre yüksekliğindeki dorik sütun gruplarıyla çevrelenmektedir.

Kartal figürü bulunan sütun, diğerlerine göre daha sağlam olduğu için anıt mezara “Karakuş” adı verilmiştir.
Cendere Köprüsü

Cendere Köprüsü Kahta Çayı, 120 metre uzunluğunda, 7 metre genişliğindedir. 92 büyük kesme taş kullanılarak inşa edilen köprü, büyük ve küçük iki kemerden oluşmaktadır.

Köprünün güney tarafındaki girişin her iki yanında korint düzenine sahip iki sütun bulunmaktadır. Bu köprü, Roma İmparatoru Septimius Severus’un (M.S. 193-211)
Arsameia Ören Yeri

Arsameia (Arsemia) Antik Kenti, Adıyaman’ın Kahta ilçesine 26 kilometre mesafede bulunmaktadır. Kommagene Krallığının yazlık yönetim merkezi olan Arsameia, Friedrich Karl Dörner’in çalışmaları neticesinde bir tören ve tapınma yeri olarak belirlenmiştir.

Arsameia, Anadolu’daki bilinen ve çağının en uzun Grekçe yazıtına ev sahipliği yapmaktadır. Bu yazıda, kentin kuruluşu, I. Antiochos’un Arsameia için gerçekleştirdiği inşa faaliyetleri, bölgedeki yapı ve kabartmalar, dini yapılar, Kommagene Krallığı’nın yasaları ve kutsal törenler ile ilgili detaylar yer almaktadır.
Eski Kahta Kalesi

Kocahisar köyünde bulunan Eski Kahta Kalesi, Nemrut Dağı tur güzergahında önemli bir lokasyona sahiptir. Üç büyük medeniyetin izlerini taşıyan bu kale, Kommagene döneminde yazlık başkent olan Arsameia ile birlikte önemli bir yönetim merkezi olarak yapılandırılmıştır. Roma döneminde de geliştirilerek işlevine devam etmiştir.
Kale, 1970’lerde Karl Dörner tarafından restore edilmiştir. Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler yer almaktadır. Kale’den Nymphois’e inen su yolu, bir tünelle Arsameia’ya bağlanmaktadır.
Nemrut Dağı Ören Yeri

Nevru Dağı Ören Yeri, Adıyaman’ın Kahta ilçesinde, 2 bin 150 metre yükseklikte yer almaktadır. Bu alanda, Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını ifade etmek amacıyla yaptırdığı mezar ile devasa heykeller bulunmaktadır.

Dünya’nın en yüksek açık hava müzesi olan Nemrut Dağı, Türk fotoğrafçı Ara Güler’in 1960 yılında Alman dergisi Der Stern için çektiği fotoğraflar ile ünlü olmuştur.
Nemrut Dağı, 1987 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. 1988 yılında Milli Park olarak ilan edilen bu alanın, Kommagene Krallığı Döneminde tüm inanç ve kültürleri birleştirmek amacıyla yapıldığı düşünülmektedir. Kral Antiochos’un burada vefat ettiği ve muazzam bir tümülüs altında toprağa verildiği bilinmektedir. Grekçe olarak yazılmış 237 satırlık uzun bir kült yazıtı (Nomos) bulunmaktadır. Zirvede, Doğu, Batı ve Kuzey terasları mevcuttur. Nemrut Dağı, M.Ö. 1. yüzyılda doğu ve batı medeniyetlerinin buluşma noktası olmuştur.

Doğu Teras: Güneşin doğuşu burada izlenmektedir. Doğu terasındaki bölümler arasında tanrılar galerisi, atalar galerisi ve sunak bulunmaktadır. Kommagene Krallığının gökyüzü hakimiyetini simgeleyen bir kartal ve yeryüzündeki gücünü temsil eden aslan heykeli bu alandadır.
Batı Teras: Güneşin batışı bu terasta kaydedilmektedir. Batı terasındaki ilgi çeken kalıntılardan biri astroloji ile ilişkili bir aslan horoskopudur. Aslan kabartmasının üzerindeki ay ve yıldız figürleri, M.Ö. 7 Temmuz 62 tarihine ulaşmamıza olanak tanıyor ve bu tarihin Kral I. Antiochos’un tahta çıkış tarihi olduğu düşünülmektedir.
Kuzey Teras: 180 metre uzunluğunda bir törensel yolu, Batı ve Doğu teraslarını bağlamaktadır.
Kızılin Köprüsü (Signas) ve Kaya Mezarları

Antik kaynaklarda Singas, Arapça kaynaklarda ise Nahr el Azra olarak adlandırılan Kızılin Köprüsü, Adıyaman’a 55 kilometre mesafe uzaklıkta bulunmaktadır. M.S. II. yüzyılda, Roma döneminde inşa edilmiştir. Köprü, 155 metre uzunluğunda, 8 metre genişliğinde ve yüksekliği 31 metredir. Düzgün kesme taşlarla inşa edilmiştir.

Fırat Nehri kıyısında yer alan, kaya mezarları ile 5 bin yıllık bir geçmişe sahip olan ve yaklaşık 200 hektar alana yayılan Kızılin Kanyonu, irili ufaklı 300’e yakın mağara barındırmaktadır. Hem kültür hem de doğa turizmi açısından zengin bir potansiyeli vardır. Kızılin Kanyonu, doğal güzellikleriyle birlikte kültürel bir yolculuk sunarak, bu bölgenin kültür ve doğa turizmini bir arada bulundurmasını sağlamaktadır.
Sofraz Tümülüsü

Sofraz Tümülüsleri, Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Sofraz köyünde bulunmaktadır. Bu tümülüs formundaki anıt mezarların, M.S. 1-2. yüzyıllarda, Roma döneminde yapılmış olabileceği tahmin edilmektedir.

Büyük Tümülüs, Sofraz köyünün güneydoğusundadır ve yüksekliği yaklaşık 15 metredir. Mezarın üzeri moloz ve toprakla örtülmüştür. Tümü, geçiş koridoru ve mezar odası dahil olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Mezar odasına, kesme taşlardan yapılmış tonozlu bir mezar girişinden geçerek ulaşılmaktadır.
Perre Antik Kenti ve Kaya Mezarları

Adıyaman merkezde, Örenli mahallesinde bulunan bu antik kent, Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biridir. Önemli yol güzergahları üzerinde bulunması nedeniyle jeopolitik bir öneme sahiptir ve Pirin adıyla da anılmaktadır. Antik kaynaklarda, suyunun güzelliği vurgulanmakta, bu kentin kervanlar, yolcular ve ordular tarafından dinlenme yeri olarak kullanıldığı belirtilmektedir.
Gerger Kanyonu

Fırat Nehri ile Atatürk Baraj Gölü arasında bulunan Gerger Kanyonu, doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için huzurlu bir alan sunmaktadır.

Batısında Adıyaman, doğusunda Şanlıurfa bulunan Gerger Kanyonu, muhteşem manzarası ve tarihi yapıları ile ziyaretçilerini büyülemektedir. Fırat Nehri’nin iki tarafında binlerce yıl boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olan mağaralar, kaya mezarları ve tarihi yapılar, keşfedilmeyi bekleyen güzel bir alan sunmaktadır.
Kızılin Kanyonu

Kızılin Kanyonu, Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı olup, Göksu ve Fırat nehirlerinin kesişim noktasında konumlanmaktadır.

Kızılin Kanyonu çevresinde, Kommagene Krallığı ve Roma dönemine ait medeniyet izlerini gösteren tarihi kalıntılar bulunmaktadır. Ayrıca, bu bölgedeki mağaralar da geçmişi günümüze taşıyan unsurlar arasında yer alır. Başlatılan tekne turları ile ziyaretçiler, yaklaşık 2 bin yıllık tarihi mağaraları keşfetme fırsatını bulmaktadır.