“İstanbul denilince aklıma bir masal gelir / Bir varmış bir yokmuş” demiş Bedri Rahmi Eyüboğlu.
Gerçekten de birçok güzellik bir var bir yokken, İstanbul’da geçmişi günümüze taşıyan pek çok nostaljik mekan ve bu mekanlarla özdeşleşen harika lezzetler bulmak mümkün.
Eskiye özlem duyanlardan mısınız? Çocukluğunuzun tadlarını özlüyor ve eski İstanbul sokaklarında keyif dolu gezintiler yapmayı sevenlerden iseniz, o halde İstanbul’un en nostaljik mekanlarına doğru ufak bir yolculuğa ne dersiniz?
Bu liste oluşturulurken belirli bir kriter üzerinden sıralama yapılmamıştır.
İstanbul’un En Nostaljik Mekanları:
Avrupa Yakası’ndaki Nostaljik Mekanlar
Baylan Pastanesi, Bebek
Düşünün ki hem dedelerimizin hem annelerimizin hem de bizim favori tatlımız. İşte o tatlı, Baylan Pastanesi’nin efsanesi olan baskın karamel tadında kendine hayran bırakan ‘Kup Griye’dir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri faaliyet gösteren Baylan Pastanesi, İstanbul’un en nostaljik mekanları arasında kesinlikle ilk sıralarda yer alıyor.
Yıllardır lezzetini koruyan pek çok tatlısını hala menüsünde bulundurması da ayrı bir güzellik.
Meşhur Bebek Badem Ezmesi, Bebek
Kim taze, ağızda eriyen bir badem ezmesine hayır diyebilir ki? Badem ezmesi denilince akla gelen ilk adres şüphesiz Meşhur Bebek Badem Ezmesi.
Nostaljik lezzet arıyorsanız bu mekâna uğramadan geçmeyin derim.
Meşhur Bebek Badem Ezmesi’ndeki badem ezmelerinin büyük bir kısmının hala elle yapıldığını da belirtmeden edemeyeceğim.
İnci Pastanesi, Beyoğlu
67 yıl hizmet verdiği binanın tahliye edilmesinin ardından bir ara kapalı kalan İnci Pastanesi, şimdi yeni bir mekânda müdavimlerine yeniden kapılarını açtı.
Mekânı değişmiş olsa da İnci Pastanesi’nin lezzetli profiterolü asla değişmedi. Bence İnci’nin profiterolü sadece İstiklal Caddesi’nin değil, İstanbul’un en iyilerinden biri.
İnci’nin profiterolünün hamuru o kadar hafif ve içindeki krema ve çikolata sosu o kadar taze ki insan yedikçe daha fazlasını istemeden edemiyor.
İstanbul’da nostaljik bir gün geçirmek istiyorsanız İnci Pastanesi’ni ve onun enfes profiterolünü listenize mutlaka ekleyin derim.
Ali Muhiddin Hacı Bekir, Eminönü
Cam kavanozlardaki rengarenk şekerleri ile neşeli bir görüntü sunan Ali Muhiddin Hacı Bekir’in, o kadar lezzetli bir lokumu var ki yiyenler doyamıyor.
Herkesin bu mekânla bir hikayesi veya anısı bulunur.
Kimleri için bayramların vazgeçilmezi, kimileri için en güzel şeker, kimileri içinse çaya en yakışan lezzet Ali Muhiddin’in akide şekerleridir.
İstanbul’da geçmişe yolculuk yapmak istiyorsanız, Ali Muhiddin Hacı Bekir kesinlikle uğramanız gereken bir nokta olmalı.
Vefa Bozacısı, Vefa
Hatırlar mısınız, eskiden sokaklarda “booozaaa” diye seslenen bozacılar dolaşırdı? Akşamları, o ses yükselirdi sokaklarda.
İşte Vefa Bozacısı, Osmanlı Dönemi’nden beri var olan geleneklerimizden biri olan bozanın en güzel adreslerinden biri.
Çocukluk anılarınızı canlandırmak ve eski günleri andırmak istiyorsanız, Vefa Bozacısı’nın tarihi mekanına uğramayı unutmayın.
Pando Kaymak, Beşiktaş
Az sayıda masası olmasına rağmen, geçmişten günümüze hizmet veren ve müdavimlerinin sayısının oldukça fazla olduğu mekânlardan biri de Pando Kaymak.
Pando Kaymak’ta sadece bal-kaymak değil, tatlı bir sahanda tereyağlı yumurta ve lezzetli kahvaltılıklar da sunuluyor.
Ancak benim önerim, orada bal ve kaymak ikilisinin tadını çıkarmanızdır. Çünkü muhtemelen daha önce bu kadar lezzetli bir kaymak yememişsinizdir.
Tarihi Pano Şaraphanesi, Beyoğlu
Yüz yılı aşkın geçmişe sahip bir mekân arıyorsanız, Tarihi Pano Şaraphanesi Beyoğlu’nda sizi bekliyor.
Duvarlarında Pano’da çekilmiş eski fotoğraflar ile süslü bir şarap evinde, lezzetli bir kadeh şarap eşliğinde harika bir peynir tabağı yemenizi öneririm.
Peynir tabağı size yetmiyorsa, harika mezeler ve yemeklerle dolu menüsü de dikkat çekici.
1924 Rejans Restaurant, Beyoğlu
Eski İstanbul’dan günümüze kadar gelen nadir yerlerden biri de 1924 Rejans Restaurant’tır.
Aslında mekanın açılışı 1924 yılına değil, Osmanlı Dönemi’ne, Rus İhtilali zamanlarına kadar uzanıyor. Ancak bir süre kapalı kaldıktan sonra yeniden açılan eski Rejans, bu isimle yeniden hayatına devam ediyor.
İçinde “Sonsuza kadar rezerve” yazılı bir masa ile, Atatürk’ün masası da Rejans’ı özel kılan bir diğer detay.
Ayaspaşa Rus Lokantası, Beyoğlu
1943 yılında, bir Rus ve bir Macar göçmeni tarafından açılan Ayaspaşa Rus Lokantası için bir yazar “eski bir dost evi” demiş.
İstanbul’da, masa örtülerinden sandalyelerine, avizelerinden çalan müziklerine kadar her detayında nostaljik bir atmosfer bulabileceğiniz yerlerden biri de Ayaspaşa Rus Lokantası.
Bu mekan sadece Türklerin değil, nostalji tutkunu turistlerin de favorisi. Bu yüzden gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı öneririm.
Tarihi Sultanahmet Köftecisi, Sultanahmet
İstanbul’da köfte denilince akla ilk gelen yerlerden biri, 1920 yılından beri hizmet veren Tarihi Sultanahmet Köftecisi.
Çocuklukta tattığımız lezzetlerini günümüzde de sunan Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin kapısında çoğu zaman uzun kuyruklar oluşuyor.
Tarihi yarımadayı dolaşmayı, İstanbul’un geçmişini keşfetmeyi seviyorsanız, Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nde güzel bir öğle yemeği molası vermeyi unutmayın derim.
Köftenizin yanında harika piyazından da sipariş vermeyi ihmal etmeyin.
Altan Şekerleme, Eminönü
Bayramlar yaklaştığında salon masalarının üstü rengarenk şekerler ve süslemelerle dolup taşardı. Her gelen misafire ikram edilir, misafirler çekilince ev ahalisi o kaselerin dibini bulurdu.
İşte Altan Şekerleme de çocukluğumuzdaki o muhteşem şekerlerin yaratıcısı.
Hala Eminönü’ndeki dükkanında şeker satmaya devam eden Altan Şekerleme, çocukluk anılarını özleyenleri bekliyor.
Tarihi Cumhuriyet Meyhanesi, Beyoğlu
İstanbul’un şiirlere, romanlara konu olmuş en nostaljik ve keyifli yerlerinden biri, cumhuriyetle yaşıt Tarihi Cumhuriyet Meyhanesi’dir.
Duvarlarını süsleyen fotoğraflar, fonda çalan nostaljik müzikler ve tarihi atmosfer ile geçmişe dönmek isteyen herkes için kaçırılmayacak bir mekandır, bence kesinlikle Tarihi Cumhuriyet Meyhanesi.
Kurukahveci Mehmet Efendi, Eminönü
Tahtakale’de gezinirken burunuza gelen taze çekilmiş kahve kokusunu takip ederseniz Kurukahveci Mehmet Efendi’yi kolayca bulabilirsiniz.
Önünde sürekli bir kuyruk olsa da bu durum sizi korkutmasın; sıra oldukça hızlı ilerliyor, belki de kahve kokusunun büyüsü sizi etkisi altına alıyordur ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuzdur, kim bilir…
Kurulduğu günden bu yana aynı yerde hizmet veren Kurukahveci Mehmet Efendi, İstanbul’un olmazsa olmazı ve nostaljik mekanları arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Çiçek Pasajı, Beyoğlu
1876 yılında kurulan Çiçek Pasajı, İstiklal Caddesi’nin gürültüsünden aniden sizi alıp farklı bir dünyaya götürüyor. Böyle tarihi bir ortamda geçmişe yolculuk yapmak da kaçınılmaz bence.
Nostalji rüzgarlarının estiği bir gecede, Çiçek Pasajı sıcaklığı ve samimiyeti ile sizi bekliyor.
Meşhur Sarıyer Börekçisi, Sarıyer
Sarıyer adını duyduğunuzda, çıtır çıtır ağızda eriyen börek akla gelir. İşte Meşhur Sarıyer Börekçisi, İstanbul’un en nostaljik semtlerinden birinde börek denilince akla ilk gelen yerlerden biridir.
Sarıyer’e gittiğinizde çok sayıda börekçi ile karşılaşacaksınız, ancak bilenler bilir; ana caddenin hemen arkasındaki börekçi, Sarıyer’in en eski ve en lezzetlisidir, benden söylemesi.
Anadolu Yakası’ndaki Nostaljik Mekanlar
Şekerci Cafer Erol, Kadıköy
Bir şekerci düşünün; vitrini her daim renkli şekerlerle süslenmiş ve geçmişi 212 yıl öncesine kadar uzanıyor.
İşte o muhteşem yer Şekerci Cafer Erol. Cafer Erol’un günümüzdeki en nostaljik atmosferi, bence kesinlikle Kadıköy’de bulunuyor.
Çocukluk anılarınızı canlandıracak bademli şekerlerden, rengarenk akide şekerlerinden ya da ağızda eriyen marzipanlardan tadım yapmak istiyorsanız hiç düşünmeden Şekerci Cafer Erol’a gidin derim.
Oyuncak Müzesi, Göztepe
Hem kendi çocukluğunuza, hem de anne babalarımızın hatta dedelerimizin çocukluğuna yolculuk yapabileceğiniz bir yer Oyuncak Müzesi.
1700’lü yıllardan günümüze kadar kalan ve müzede sergilenen oyuncakların büyük bir kısmı, koleksiyonerlerden ve antikacılardan, Sunay Akın tarafından toplanmış.
Farklı bir gün geçirmek, çocukluk anılarını hatırlamak ve eğlenmek istiyorsanız, Oyuncak Müzesi’ni gezmeye kesinlikle birkaç saat ayırmalısınız.
Adile Sultan Kasrı, Hababam Sınıfı Müzesi, Üsküdar
Hababam Sınıfı’nı izlemeyen yoktur sanırım. Türk Sineması’nın en güzel yıllarına nostaljik bir yolculuğa çıkmak, Damat Ferit’in, Güdük Necmi’nin, İnek Şaban’ın oturduğu sıraları görmek ve Hababam Sınıfı’ndaki birçok sahneyi kafanızda canlandırmak istiyorsanız, Adile Sultan Kasrı içindeki Hababam Sınıfı Müzesi’ni mutlaka ziyaret edin derim.
Ailece bir pazar günü giderek güzel bir zaman geçirebilirsiniz.
İstanbul’daki gezilecek yerler için dev listemize göz atmayı unutmayın.
