Hiç bir filmin etkisiyle seyahat planı yaptınız mı ya da bir filmde gördüğünüz ve beğendiğiniz bir yeri keşfetmeye çıktınız mı? Öyle filmler vardır ki, insanın aklında ve kalbinde yer eder. Ne kadar eski olsalar da her izleyişte bambaşka hissettirir.

Bu yazımda, izlemekten büyük keyif aldığım filmleri ve bu filmlerin en unutulmaz sahnelerinin geçtiği harika mekanları sizinle paylaşmak istiyorum.

İşte gerçek hayatta da gidip keyifle yemek yiyebileceğiniz veya kahve içip vakit geçirebileceğiniz, filmlere ev sahipliği yapmış kafeler ve restoranlar:

Unutulmaz Filmlerin Çekildiği Kafe ve Restoranlar

1) Santa Lucia, Eat – Pray – Love, Roma

Julia Roberts’ın en iyi filmlerinden biri olan Eat Pray Love’ın ‘Eat’ yani ‘Ye’ bölümü pek tabii ki Roma’da geçiyor.

Roma’da birçok mekan tanıtılsa da filmin en unutulmaz yemek sahnelerini barındıran mekan Santa Lucia’dır.

Hatırlarsanız, Julia Roberts‘ın canlandırdığı Elizabeth karakteri, bir akşam arkadaşlarıyla muhteşem bir restoranda yemek yer. Hatta Elizabeth burada ilk kez kendi siparişini İtalyanca verir. O şık ve güzel İtalyan restoranı işte Roma’daki Santa Lucia.

Eğer benim gibi Eat Pray Love (Ye, Dua Et, Sev) filmini defalarca izlemeden duramıyorsanız Roma’da güzel bir akşam yemeği için Santa Lucia’yı mutlaka deneyin derim.

2) Crémerie Restaurant Polidor, Midnight in Paris, Paris

Paris’in en eski restoranlarından biri olan Crémerie Restaurant Polidor, 1800’lü yıllara uzanan bir geçmişe sahip.

Woody Allen’ın ünlü filmi Midnight in Paris’in en ikonik sahnelerinden biri de bu tarihi restoranda yer alıyor.

Filmdeki yazar olma hayalleri içindeki Gill, geçmişe özlem duyarak kendini 1920’lerin Paris’inde bulur ve o akşam birçok ünlü yazarla tanışır.

Gill’in Hemingway ile tanıştığı sahne, filmdeki nostaljik atmosferle çok uyumlu olan Crémerie Restaurant Polidor’da geçiyor.

Hala restoran olarak hizmet vermekte olan Crémerie Restaurant Polidor, Paris gezinizde ziyaret listesinin başında olmalı.

3) Cafe Lalo, You’ve Got Mail, New York

Meg Ryan ve Tom Hanks’ın baş karakterlerini canlandırdığı You’ve Got Mail, en unutulmaz sahnelerinin bir kısmını New York’taki Cafe Lalo’da çekti.

Romantik atmosferi ve sıcak ışıklandırması ile dikkat çeken Cafe Lalo, müdavimlerinin sayısını artırmayı başardı.

Sevdiğiniz filmlerin izini sürmeyi sevenlerdenseniz, New York’ta filmden fotoğrafların süslediği duvarıyla sizi karşılayan bu nostaljik kafeye uğramanızı öneririm.

4) Café des Deux Moulins, Amelie, Paris

Audrey Tautou ve Mathieu Kassovitz’in başrolü paylaştığı 2000’lerin en sevilen filmlerinden biri olan Amelie’yi hatırlıyor musunuz?

Filmi izleyenler, Amelie’nin çalıştığı o sevimli Fransız kafesini hemen hatırlayacaktır. İşte o kafe: Café des Deux Moulins.

Sevdiğiniz filmlerdeki mekanları ziyaret etmeyi sevenlerdenseniz, Paris’e gittiğinizde Café des Deux Moulins’i kesinlikle görmelisiniz.

5) Safa Meyhanesi, Av Mevsimi, İstanbul

Av Mevsimi filmi, Şener Şen ile Cem Yılmaz’ın başrolde olduğu ve aklımıza kazınan bir sahneye ev sahipliği yapar: Cem Yılmaz’ın ‘Hayde Gidelum’ türküsünü söylediği meyhane.

İşte bu unutulmaz sahnenin geçtiği yer, İstanbul’un tarihi semtlerinden biri olan Yedikule’deki Safa Meyhanesi.

Babadan oğula devredilen bu meyhane, neredeyse 100 yıldır hizmet vermekte.

Kendilerini anason kokan meyhane olarak tanımlayan Safa Meyhanesi, geçmişle bugünü harmanlıyor.

19. yüzyılın sonlarında inşa edilen yüksek tavanlı bir binada hizmet veren Safa Meyhanesi, İstanbul’da hoş bir nostalji deneyimi sunuyor.

6) Akın Balık, Aşk Tesadüfleri Sever, İstanbul

Belçim Bilgin ve Mehmet Günsür’ün başrollerini paylaştığı ve izleyenleri duygulandıran Aşk Tesadüfleri Sever filminde yer alan mekanlardan biri de Akın Balık, İstanbul’un klasiklerinden.

Filmi izleyenler mutlaka hatırlayacaktır; Özgür ve Deniz’in hikayesinin İstanbul’da tekrar başladığı yer Akın Balık’tır.

İstanbul’un en samimi balıkçılarından biri olan Akın Balık, geniş bir müşteri kitlesine sahiptir.

Orijinal sunumlarıyla farklı bir atmosfer yaratan Akın Balık, hem zarif bir akşam geçirmek hem de Aşk Tesadüfleri Sever filmine duyulan özlemi gidermek isteyenleri Karaköy’de bekliyor.

7) Helvetia, İstanbul Kırmızısı, İstanbul

Ferzan Özpetek’in İstanbul Kırmızı filmine ev sahipliği yapan mekanlardan biri, Asmalımescit’teki Helvetia’dır.

Halit Ergenç’in canlandırdığı Orhan karakterinin köşedeki duvara yaslandığı sahne Helvetia’da çekilmiştir.

Bu sahne o kadar simgeselleşti ki, birçok kişi burada gelip aynı köşede fotoğraf çekmek için sıraya giriyor. Siz hala Asmalımescit’teki Helvetia’yı keşfetmediniz mi?